Günümüzün iş dünyasında başarılı olmak için artık okul ve üniversite sıralarında alınan eğitim tek başına yeterli olmuyor. Hızla gelişen yönetim bilimi, pazarlama gibi alanlarda geliştirilen yeni stratejiler bu değişimin içinde yok olup gitmemek için kendimizi yenilememizi gerektiriyor. Türkiye ekonomisinin açılması ve rekabet koşullarının sertleşmesi insan kaynaklarına olan ihtiyacı arttırdı. Kapalı ekonomide eleman gereksinimi transferlerle karşılanırken, yabancı sermayenin girişiyle bu kaynak yetersiz kaldı. Türkiye’ ye giren yabancı sermaye piyasada çok da fazla bulunmayan nitelikli insan kaynağını kendisine çekince, yerli şirketler kendi kaynaklarını yaratmaya karar verdiler. Bunun yolu da eğitimden geçiyor. Eğitime olan talebin artmasındaki bir diğer etken de şirketlerin personel seçiminde benimsedikleri yeni eğilim. Şirketler artık kişiyi bilgisine ve becerisine göre değil, tavrına göre işe alıyorlar. Şirketler kültürlerine uyum sağlayabilecek kişiyi işe alıyorlar. Kişinin bilgi ve becerisi eğitimle iyileştirilebilir ancak tavrı eğitimle değiştirilemez.
Peki nedir bu eğitim olgusu?
Eğitim, bireyi hedefleyen ancak bireylerin gelişimiyle kurumların performansını arttırmayı amaçlayan, kurum kültürü oluşturulmasına katkısı olan bir olgudur. Günümüzde artık rakiplerin taklit edemeyeceği tek şey kurum kültürü ve bu kültür de eğitimle sağlanıyor.
Kültür, bir organizasyonda tüm bireyler tarafından paylaşılan değerler bütünüdür
Kimin ne eğitimi alacağına karar vermek için ne gibi yöntemler kullanılıyor?
Eğitime kaynak oluşturan iki uygulama var. Bunlardan biri “performans değerlendirme”, diğeri “kariyer planlaması” sonuçlarıdır. Performans değerlendirme sisteminde hedeflerle bunların gerçekleşme yüzdeleri özetleniyor. Hedeflerin gerçekleşmesi için elemanın gelişmesi gereken yönler bulunuyorsa ya da yetkinlikler açısından elemanda arzu edilenin altında bir performans söz konusuysa eğitime başvuruluyor. Eğitim programının bir diğer girdisi kariyer planlarıdır. Performans değerleme geçmişe, kariyer planlaması ise geleceğe yöneliktir. Eleman bugünkü işini yürütebilecek yetkinliklere ve becerilere sahip olabilir ama planlanan pozisyonla ilgili farklı alanlarda gelişmesi gerekebilir.
Nasıl bir eğitim programı seçilmelidir?
Eğitim programında en önemli nokta ise tüm eğitim faaliyetlerinin şirketin stratejik hedeflerine katkıda bulunuyor olmasıdır. Alınan eğitimlerin bu stratejik hedeflere ulaşmada elemana ve şirkete orta ve uzun vadede katkıda bulunuyor olması gerekir. Kısaca performans değerleme ve kariyer planlamalarından çıkan sonuçlarla şirketin hedefleri birleştirilerek bir eğitim politikası oluşturulmalıdır. Genel bir eğitim programı yerine, şirket amaçları ile uyumlu, işe kolay uygulanabilir, öngörülebilen ve ölçülebilen sonuçlar yaratan işleri geliştirmede en yararlı eğitimi almak ve aldırmak şirketiniz ve sizin gelişiminiz için atılacak çok önemli bir adım olacaktır.
SON SÖZ…
Firma olarak amacınız kaliteliyi üretmekse sadece üründe kaliteyi yakalamak pek de tutarlı ve gerçekçi olmayacaktır. Toplam Kalite Yönetimi’ ni başarı ile uygulamanın temelinde kişileri motive etme, yönlendirme, bilgi ve beceri düzeylerini yükseltici eğitimler verme, rotasyon, iş zenginleştirme gibi insan faktörünü geliştiren ve ön planda tutan sistemler yatmaktadır. Yönetimin temel işlevlerinden biri bu sistemleri geliştirmek ve verimliliği arttırmaktır. Kaliteye ulaşmak için insana olan ihtiyacı göz ardı etmemek gerekir. Günümüzde herkes kaliteliye ulaşmak için kaliteli üretmek için çaba sarfediyor. Böyle bir rekabet ortamında sadece kullandığın makinelerle, hammaddelerle kaliteye ulaşamazsın. Aynın zamanda çalışanların bilgi ve becerisiyle buna ulaşabilirsin. Dünya sürekli bir değişim içinde olduğuna göre bilgi ve becerileri de zenginleştimenin yolu “ sürekli eğitim ” den geçiyor.
Bülent Orta
Türev Danışmanlık
Grup Başkanı
www.turev.com.tr
Yorumlar
Yorum Gönder